31 Ekim 2012 Çarşamba

Şüpheli Paket - 8



Selamlar!

•Hadi yüzleşelim: Bir süre sonra selamlar verilmeyecek..

•Zaten Manitu da ne demişti: "Son slm yazıldığında, son durum beğenildiğinde, son twit atıldığında" (yazar burada kuş popülasyonunun azalmasından bahsediyor galiba)

•Manitu devam edermiş de 140 karaktere takılmış, yazık lan..

•Bunlar Twitter'ı olmayan bir adamın çırpınışlarıdır belki de..

•Durun hapşuracağım diyen adam ileride Dünya'yı kurtaracak potansiyele sahiptir bence..

•"Benim mi olsun" sorusu ne kadar masum bir cümle lan. Devrikliği de hesap edersen bayağı saçma. İlginç işte..

•Halüsinasyon'ü Halisünasyon sanan bir nesil geliyor, TDK panikte..

•Gün içerisinde not defterine not alıp (bak seen?) akşam için kendime araştırma konusu yaratıyorum. Aldığım notlar arasında "Neden sollamaya sollama diyoruz" gibi bir not var. Gün içerisinde neler yapıyorsam artık..

•Kıvırabilirsem güzel şeylerle geliyorum. Hayırlısı diyelim..

•Kendine iyi bak e mi..

23 Ekim 2012 Salı

Şüpheli Paket - 7



•Çok efektif bir hafta oldu bu hafta, camdan aşağı uçan kedilerden tutun da bir türlü geçmeyen hastalıklara kadar.. Güzeldi be, yine gelmeyin ama..

•Taslak halinde olan yazılar daha sevimli geliyor benim gözüme, daha bir bizden, taslak lan işte, daha ne olsun..

•Belki de bu yüzden çok geç yazabiliyorum bazen. Neler varmış zihnimde ya..

•Evimin önündeki yolda inşaat var, yani vardı. Sokağın perdesini kapattım akşam (!), yattım. Sabah uyandığımda yolda delik vardı. Ne ara nasıl yaptınız demeye kalmadı ertesi sabah aynı deliğin evimin önünde gördüm. Adamlar resmen kapatıp birebir aynısını kapımın önünde açmışlar. Bakmadığımı farkedince onu da kapattılar hemen. Bu işte bir terslik var ama dur bakalım..

•Sabahki kahvaltılıklara "bu sıradan", "bunlar değil", "bunlar işe yaramaz" diye tepki göstermişim. En son "ben insanların mutlu olmasını istiyorum" derken yaka paça atıldım evden..

•Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun rap kapışmasını hayal ediyorum. Devlet Bahçeli'den de müzikler hakkında destek bekliyoruz..

•Millet Ali Ağaoğlu'yla dalga geçiyor da. Aslında Ali Ağaoğlu izdivaç programlarıyla dalga geçmiş olmasın?

•Onlarda & Bizde dosya konusu hazırlayayım bir ara, öylesine aklıma geldi..

•Kendine iyi bak, baktın iyi gidiyorsun, bağış yap. Değil mi ama?

•Hadi görüşmek üzere..

16 Ekim 2012 Salı

Şüpheli Paket - 6



•Yazıları okutmaya çalıştığımda aldığım "Ahmet vurulsun sonra" cevabını sevdim ben..

•Daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama kedilerim çılgın. Bayağı çılgın yani. Sen git Felix Baumgartner'e özen, 5. kattan aşağı atla. Salak işte, sen kim ses hızını geçmek kim..

•O rekor denemesi de tam mesaj içerikliydi zaten, "1000 küsur Km hız da yapsan gene iki ayağının üzerine ineceksin" dediler bize inceden, kimse farketmedi..

•İnternetim yavaşladı, şu hıza bir bakayım dedim. 0.18 Mbit görünce sağlam "oha" dedim. Hani "8Mbit'e kadar internetin, gitse gider ama burada bırakıyoruz, her şeyi biz kontrol ediyoruz" mesajı mı veriyorlar anlamadım ki..

•Bir ara kotaya bağlı 1Mbit'e düşüyordu da, 0.18 Mbit nedir lan. Santral mi açmışım anasını satayım..

•Gangnam style ile yazı yazmıyorum, eyvallah güzel şarkı da. Yamyam style nedir gözünü seveyim? Adamlar bize barbar desinler diye davetiye çıkarıyoruz resmen..

•Yamyam style'ın Yunanistan dedikodusu olası bir harp durumunda Yunanistan bize destek vermesin diye çıkarılmış olabilir. Büyük komplolar seziyorum..

•O değil de, bir şey olsa blogu kapatır koşarız. Ya da ben kapatmam lan, okurken dalarım aralarına döverken yorum sorarım..

•Hadi öptüm kartondan kuş yaptıklarım. Pencereye dikkat..

9 Ekim 2012 Salı

Şüpheli Paket - 5



•Geçen yazıda selam vermedim diye olay çıkmadı hiç. Kimse de demedi ki neden bodoslama girdin..

•Bak yine selam vermedim. Şaka be bozulma hemen, hoş geldin..

•İnternetten dizi izlemeye alışamadım ya bir türlü. Bol reklamlı izlemek istiyorum. Ama reklama girince de sövüyorum hemen. Çok nankörüz çok..

•Blog olayı çok ilginç ya, bir gün 50 kişi giriyor. Ertesi gün kimse gelmiyor ya mesela, insan kendiyle hesaplaşıyor, neyi yanlış yaptım diye, eheh..

•Şu nankörlükle iç hesaplaşmayı tek maddede bağlayayım geliyorum..

•O kadar çok sanal olduk ki, karşımızdaki msnden selam vermeyince birbirimize küstüğümüzü anlıyoruz. Popüler de olmayabilirsiniz ama öyle demiyoruz biz, ayıp..

•Zaten 3 günden fazla küs kalmak günahmış, kavga serbest ama, dövüşün gençler, küsmeyin bak..

•Google+ da köpek eklemiş beni, yabancı bir de, hayır köpek nereden, nasıl bulmuş beni, neyime göre eklemiş diye merak etmiyor değil insan..

•Oturum açan birinin çevrimdışı göründüğünü unutması, müzik açması, sonra rezilliğin farkına varıp durumunu uygun duruma getirmesi sırasında harcadığı efor çok yüksek bir kere. Spor yap desen yapmaz ama, terbiyesiz seni..

•Kulaklıkla müzik dinlerken kulaklığın birini elimde çevirmeyi sevdiğim kadar seviyorum burayı be, hadi görüşürüz..

7 Ekim 2012 Pazar

Şüpheli Paket - 4



•Annesine "ama bana bağırmana gerek yoktu" diyen çocuk kadar hayata tutunmuş bir insan daha var mıdır ya?

•Proxy değiştirme olayı çok güzel bir şey. Çat ABD, çat Fransa, gezmiş kadar oluyor insan..

•Aynı markanın birden fazla şubesi varsa hepsi aynı olsun arkadaş. Simit sarayının birinde şekerler masada, diğerinde çayı aldığın yerden alıyorsun, tabi kasiyer bayana "şekerler nerede" sorusunu sorunca garipsiyorlar biraz..

•"Masada" dedi ya bildiğin. Ama güldürdüm sonra, eheh..

•Yurtdışı takımlarıyla maç yaparken ismi düzgün olanları seçelim mümkünse. Ne olmuş, ne bitmiş ararken zorlanıyoruz sonra..

•Şu projeleri biriktirip bam diye koymak lazım ilgililerin önüne. En kötü ihtimal biri seçilir herhalde..

•İmleç bana bakıyor yazı yazarken, git deyince de küsüp gelmiyor. Salak mıdır nedir..

•Markete bedava dergi okumak için giren insanlar nerede şimdi?

•Demek ki dükkan müdürü de olsan wireless şifresi travmalara dayalı oluyor. Ya da bedava internet kullanmayalım diye bir önlem de olabilir. Hani utanalım gibisinden..

•Bir de hesabı ödemeyip internete gireni daha fazla dövüyorlarmış. "Hadi açsın tamam da bu ne Google?" kafası işte..

•2,5 litre sevgimle..

1 Ekim 2012 Pazartesi

İnatçı mavi kuş Twit..




Twitter'da neden başarılı değiliz? Neden kuşumuz ötmüyor? Residansımız neden kireçli? Bu yazımızda bunları değerlendireceğiz..

Ön uyarı olarak söyleyeyim, twitter kullanmıyorum. Ha sana ne dersen, evet lan banane derim. Ama yazıma devam ederim, umrumda olmaz yani..

'-umrumda değil o, umurumda..
-bi defolup gider misin şurdan?
-bi değil o, bir..
-laaaayn!
-laayn değil o, bir dakika, neden boğazımı sıkıyorsunuz, ahh..'

Yabancılarda daha çok var ama bizdeki özenti gençlik denilen, gördüğüm yerde ağızlarına 30m'den mavi banyo terliği atmak istediğim kişilerin hayatlarının özetini 140 karaktere sığdırmak istemesinden.. 

Sığmayacağından değil ama, tam tersi yüzünden..

Takipçim olsun pastam dursun mantığından..

Dilimizin nimetleri kullanan bir kaç kişinin de etki alanının sınırlı olmasından..

İngilizce'yi öğrenme sebeplerimizin arasında turistlere asılmak olduğundan verimli öğrenilmeyen bir İngilizce'yle rezil olmamız.. (Go go go, turn left diyenlere selam olsun)

Facebook'a çevirmeye çalışmamızdan..

"Olm la koşun koşun ünlü var burda"'lar yüzünden..

Ve nice traji-komik durumdan..



Bu tarz sorunlar ise girdiğimiz çoğu ortamda o ortamı düzgün kullanmak istemememizden kaynaklanıyor. İstesek yaparız işte de, nedense bozmak daha kolay geliyor. Aramızda gayet düzgün kullananlar da vardır elbet, ancak her zaman kötü göze batıyor..

Facebook bitti, sırada Twitter ve Google+ var sanırım. Wallbase bile kurallara aykırı davranışımız yüzünden Türk IP'lerin çoğuna bloke koydu..

"Lütfen bir robot olmadığını kanıtlayın" değil de, "Lütfen bir Türk olmadığınızı kanıtlayın" yazılarını görmek hoş olmaz cidden. Lütfen sosyal ortamlarda kendimiz kadar milletimizi de temsil ettiğimizi unutmayalım.. 

Bu şekilde de sosyal mesajımızı verdik.. (off kelime oyununa bak ya, bir mutluyum şuan anlatamam)

Bazen kendi kendime de konuşurum ben, demiş miydim?

Demediysem de demişim gibi yap, yadırgama yeter ki..

Kendine iyi bak, kutularca sevgilerimle..